5 gündür dede toprağındayım. Artvin-Arhavi. Yaş olmuş 31 ben buralara daha ilk defa gelmişim. Ankara’daki baba tarafı dışında diğer akrabalarla tanışmamıştım. Benim büyük dedemin iki hanımı varmış. Üvey amcaların hiç birini tanımıyorum. Onların çocuklarını da tanımıyorum.
Neyse Arhavi tabelasını gördüğümde saat akşam 19.00 olmuştu. Şehirde birçok akrabam olduğunu biliyorum fakat bu saatte kimseyi rahatsız etmek istemedim o yüzden ilçe jandarmaya gittim. Komutana nerde kamp atabilirim diye sordum. Komutan da bana “Kafana göre takıl, burada her yere kamp atabilirsin” dedi. Sahilde koşan insanlar, sokakta el ele gezen gençler, güzel ve şık insanlar ve güvenilir bir ortam. Bu yüzden Karadeniz’in Paris’i diyorlar buraya sanırım.
Hemen karşı taraftaki kafenin bahçesine kamp atmaya gittim. Kapıda bir genç beni dikkatlice süzüp, “Abi nasıl yardımcı olabilirim” dedikten sonra sıcak bir sohbete başlıyoruz. Mekânın sahibi ile tanışıyorum, çadır kurmam için bir engel olmadığını söylüyor. Tam hazırlıklara başlarken “Nerelisin” sorusu geliyor. “Arhaviliyim” diyince de “Kimlerdensin” sorusu geliyor, ardından soyadımı söyleyince, “Uşağam sen burada kamp ataman, önce gidip bir Zeki Genç’i gör, bakalım sonra atabiliyorsan atarsın” dedi. Zeki Genç’in amcam olduğunu ve Arhavi ilçesi nüfus müdürü olduğunu biliyorum ama hiç tanışmamıştım. Bu kapıda karşılaştığım genç arkadaş ben götürürüm deyince oradan ayrılıyoruz. Yolda yürürken aç olduğumu düşünerek beni pideciye götürüyor, Fehmi Kekeva. Muhabbet muhabbeti açıyor ve bana diyor ki “Abi senle ben akrabayız!” Bir de ufaklık beni tanımasa da benden habersiz gitmiş hesabı ödemiş. Tanısın veya tanımasın bu Karadeniz böyle bir yer işte her şeyi ile güzel.
Zeki amcam yakın bir tarihte büyük oğlunu trafik kazasında kaybetmiş. Haberim yoktu, zor dönemler geçiriyordu, kapı bana açıldığında da gözleri nemliydi. Fehmi durumu önceden bana söylemişti. Ben de kendimi kötü hissettim ve pişman oldum. Hem bu durumda o eve gittiğime hem de daha önce kuzenimle tanışmadığıma. Amcam da yengem de güçlü insanlar, ikisini de zaman içinde çok sevdim. Amcam benim durumu öğrenince hemen birisini bisikletimi almaya gönderdi, sonrada depoya kilitledi ve Arhavi macerası da başlamış oldu. Burada geçen hikâyeler ve detaylar çıkacak olan kitabımda yazacak. O yüzden kısa kısa…
Aytekin abi, muhteşem bir adamsın o gülüşle hiç yaşlanmazsın da şu sigarayı azalt ki gülüşünün süresi uzasın, tıkanıyor bir süre sonra. Burcu, aynı tempoda çalışmaya devam, parlak bir gelecek seni bekliyor. Hiç şüphem yok. Döndükten sonra severek okuyacağın birkaç kitap da ben sana yollarım. Haydarcan, 10 sene sonra bana eşlik edersin zamanın olursa söz : ) Gültekin abi, pek birlikte vakit geçiremedik hep işteydin, inşallah önümüzdeki sene daha çok vakit geçiririz. Osman abi, bizim olayımız tam Laz işi. Aynı ortamda karşılıklı bulun ama tanışma veya tanıştırılma. Neyse artık birlikteyiz daha çok sohbet ederiz. Cihan, misafir ayağına yenildim dedin fakat gene oynasaydık gene yenerdim sana zar gelmiyor, seneye rövanşını yaparız. Gökhan önümüzdeki mayısta çayı birlikte topluyoruz haberin ola, bol bol sohbet ederiz. Yengelerim hepinizi kucaklarım, ellerinize sağlık. Sayenizde Karadeniz etabında verdiğimin fazlasını aldım. Her evde de iki tabak yenir mi yaaa ? Yemin ediyorum pedal çeviremedim, 2 gündür ter atıyorum. Ahmet abi o berberi bırak. 30 yaşıma kadar böyle bir saç modelim olmadı. Maradona’nın yandan yemişi gibi oldu bizim saç. ? Zeki amcam ve Sebahat yengem ellerinizden öperim evinizi açtınız bana. Seneye geldiğimde tekrar sizdeyim. Süt kokulu Fatma teyzem seni çok öpüyorum. Merak etme sağ salim gider gelirim ben. : ) Öpüyorum hepinizi…
Bir sonraki Yazı için Lütfen Buraya tıklayın
pekmezi ye yola devam, yoldan çıkma