Eh Arhavi’de konakladık yedik içtik artık tura başlayalım di mi. Aytekin abi bir gün öncesinden yer ayırtmıştı Hopa – Ardahan minübüsünden. Benim kamyonu sığdırmak biraz zor oldu hatta şoför söyleniyordu, yahu benim bagaja sığmadı bisikletin üzerindeki malzeme adam bisikletinde taşıyor diye. Hopa – Ardahan arası 4 saat. Buraya kadar her şey normal. Yola çıktık..
Turun başlangıç dönemine geri dönelim: 3 Nisan ve bu Hopa minübüsüne bindiğim tarih 15 nisan. 12 gündür deniz seviyesinde pedallıyorum veya nefes alıp veriyorum. Ankara’da senelerdir Yıldız’da oturuyorum, yaklaşık olarak 800 metrelik bir irtifada. Arada bir Kartalkaya’ya gitsem de aradaki irtifa farkı en fazla 1600 metre oluyor, yani vücut zaten belli bir oksijen tüketimine alışmış durumda..
Hopa’dan kalkan araç birkaç kilometre sonra deniz seviyesinden tırmanışa geçmeye başlıyor. Bu tırmanış görsel olarak muhteşem. Etrafı seyrede seyrede gidiyorum. Önce Artvin’e ulaşıyoruz, ufak bir aradan sonra yola devam ediliyor. Bu arada tırmanışa devam, benim yavaştan uykum geliyor dalıp gidiyorum. Minübüs bir tümseğe girdiğinde uyanıyorum, hala tırmanıştayız. Merak ediyorum gpsi çıkartıp kaç metrede olduğumuza bakıyorum. 1640 gösteriyor. Hasiktir oluyorum len ne kadar hızlı yükseliyoruz. Bu sırada Şavşat’a varıyoruz. Benim gps 1800 lere dayandı. Bir iki saat içinde deniz seviyesinden bu yüksekliğe gelmek benim açımdan pek iyi değil. Daha önce de dediğim gibi, Ankara’daki koşullarla buradaki koşullar biraz farklı olduğundan tedirgin oluyorum. Şavşat’da minübüs değişiyor. Hopa otobüsünden bir tek ben biniyorum bu araca. Araç yola çıkıyor ve tırmanışa devam ediyoruz. Gpsde elimde açık, yüksekliği kontrol ediyorum. Tepelerde artık kar gözüküyor, hava güneşli ve sıcak yan tarafdaki manzara ise süper! Yeşil çimlik bir alan delice akan bir nehir ve çam ormanı. Yukarılara baktıkça orman beyaza bürünüyor. Oha yol taa tepede! İrtifa 2100 metreye çıkmış. Len şöföre de diyemiyorum ki kardeş 2100 metreye çıktık benim için bu çok fazla yanda bir kamp atalım da vücut buradaki oksijen seviyesine bir alışsın. Bu herifler alışmış tabi buradaki irtifaya. Şöförün neden değiştiği de anlaşıldı. Her gün sıfırdan bu irtifalara gelen adam mala bağlar. Zirveye vardığımızda artık ormanlık alan falan kalmıyor geniş bir alanda yol alıyoruz ve irtifamız 2740. Arkadaşlar abartı falan yok Hopa – Ardahan arasında 2740 metrelik bir irtifaya ulaşılıyor 4 saat içinde ve bu irtifaya ulaşmam hiç ama hiç iyi olmadı.
Tufan ile aslında uzun bir sohbetimiz oldu. Posof ilçesi hakkında ilginç şeyler anlattı. Neyse o bir kase pekmez akut makut bırakmadı. Baktım ki kendime geldim hemen bisiklete koşturdum. Tufan’la vedalaştık ama arkadan bağırıyor abi kalsaydın biraz daha.. Len sapık bir kase pekmez yedirdin yola vurmak lazım kendimizi yoksa fena olacak haha. 🙂
Otel öyle bir yerde ki bir iki pedal çevirdikten sonra sınıra kadar yokuş aşağıya 4 km iniş yapıyorsun. Sınırdaki görevlilerin yanına gidip selam verdiğimde hepsi şaşırıyorlar. İlk defa bisikleti ile bu kapıdan geçen bir Türk bisikletçi gördüklerini söylüyorlar. Yakın bir tarihte yabancıların geçeceğini söylüyorlar ama açılışı benim yapmam hoşlarına gidiyor. Son haberlerden sonra basın kuruluşlarına haber vermedim fakat tesadüf eseri orada bulunan TRT beni görünce çok şaşırıyor. Ufak tefek detaylar vererek işlemlerimi yaptırıp sınır kapısından geçiyorum Ve macera başlıyor
TÜRKİYE’DE PEDALLADIĞIM SÜRE İÇİNDE ÇEKTİĞİM FOTOĞRAFLAR İÇİN LÜTFEN YAZIYA TIKLAYIN